DİĞER
“Basit çizim tekniğine kontrast oluşturan keskin konuları ele alış tarzıyla çizgi roman dünyasında kendine has yer edinmiş bir çizer ve hikâye anlatıcısı Fabien Toulmé her zaman yaptığı gibi konuşulmak istenmeyen bir konuyu daha sakınmadan ve samimiyetle dillendiriyor; cinsiyet eşitliğini ve her yaşta özgürce aşkı...”
“Turan, Lewis’in ‘Batıda demokrasi ile çok sesli müzik, Doğuda demokrasi zaafı ve tek sesli müzik’ arasında kurduğu bağın aslında ona özgü ve yeni olmadığını hatırlattıktan sonra bu bakışın ne denli sığ olduğunu vurguluyor; tek sesli makamsal müziğin 'Doğunun geri kalmışlığının ve pespayeliğinin başlıca sembolleri arasında algılanmasına' tepkisellikten uzak bir sorgulama ile cevap veriyor.”
“Cevizin Şarkısı, buralara dair, hani elle tutulmayan miras denen şeylerle ilgili bir masal. Ama karşı-masal.Ve tüm usta işi anlatılarda olduğu gibi, hiç öyle yapmaya çalışmadan evrensel anlatılara da parmak ucundan değiyor. Ucuz egzotizme kaçmadan hem de.”
"Sahlins’in temel argümanı basit ancak ilk bakışta mantığa aykırıydı: Avcı-toplayıcılar (ya da toplayıcılar) sömürgeci güçler tarafından marjinal ortamlara sürüklenmeden önce sürekli bir ölüm kalım mücadelesi içinde değillerdi. Tam aksine, ihtiyaçlarını tarım ve sanayi toplumlarındaki insanlardan çok daha az çalışarak karşılıyorlardı, bu da onlara arzu ettikleri gibi kullanacakları daha çok vakit bırakıyordu."
Uğur Yücel’in Neyzen Tevfik’i canlandırdığı “Hiç” adlı oyun dolayısıyla Neyzen Tevfik, Yusuf Atılgan, İlhami Algör, Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi, Ergüder Yoldaş, Siya Siyabend ve A'mâk-ı Hayâl...
“Yeşil Yeni Düzen, yaygın benzetmeye başvuracak olursak 'büyümenin motorunu değiştirmeyi' hedefliyor. Daha temelden bir eleştiri ise, küçülme yazınından geliyor: Küçülmeyi savunan yazarlar, yeşil bir motorla bile olsa büyümenin yine büyüme olacağını ve zaten ekonominin asıl sorununun büyüme bağımlılığı olduğunu belirtiyorlar."
“Erdal Alova’nın ‘birinci çoğulu’ sadece gramatik bir kategoriye değil, aynı zamanda bu ‘biz’in içsel çoğulluğuna, düzleştirilmezliğine işaret ediyor. Destanın ve Sosyalist Gerçekçiliğin farklılaşmamış ‘halk’ (veya ‘sınıf’) düşüncesiyle Negri ve Hardt’ın ‘çokluk’u arasında bir yerde duruyor bu çoğulluk, ikincisine daha yakın."
“Paradoks gibi gelebilir, ama Tosuner’in Salgında Öyküler’i yavaş yavaş, sindirerek okunduğunda en önce tuhaf bir hız dikkat çekecektir, daha doğrusu tuhaf bir hızla devinen bir şeyler. Salgının zor zamanlarını hatırlayalım, zamanın hızı da bir tuhaf değil miydi?”
K24'te Ekim ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te Eylül ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Bugünlerde Netflix’e bir senaryo öneriyorsanız kadın başrollü olması ve/veya içinde eşcinsel ya da trans karakterlere yer verilmesi kabul şansını artırıyor ve bu da pozitif ayrımcılığın ‘pozitif’ yüzü elbette. Ancak bugüne kadar ilgi görmüş, beğenilmiş anlatıları alıp sadece erkek kahramanı kadınla değiştirdiğinizde işin rengi pozitif ayrımcılıktan ‘purplewashing’e uzanıyor.”
"Otobiyografiler, münferit onlarca olayın birbirine bağlanarak, yazan öznenin merkezîliğinde bir mantıksal bütün teşkil edecek şekilde kurgulandığı metinlerdir. Ama kurgu olmaları, tarihçi için güvenilmez fanteziler oldukları anlamına gelmez. Kurgulanmanın mantığını anladığımız ve akılda tuttuğumuz sürece pekâlâ kıymetli kaynaklar teşkil edebilirler."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.